Ferruh Başağa (1914-2010), 1922’de ailesiyle birlikte Yugoslavya’ya giderek Saraybosna Teknik Okulu’nu bitirmiş ve 1935 yılında Türkiye’ye geri dönmüştür. Bu dönemde Güzel Sanatlar Akademisi’ne girerek Nazmi Ziya (1881-1937), Zeki Kocamemi (1900-1959) ve Leopold Levy (1882-1966) atölyelerinde çalışmıştır. 1945 yılında Beyoğlu’ndaki kitap sarayında ilk kişisel sergisini açmıştır. Aynı yıl Yurt Gezileri kapsamında Konya’ya gitmiştir. 1947’de akademiden mezun olduktan sonra Yeniler Grubu’nun sergilerine katılmıştır. 1947-1949 sonrasında soyuta yönelmiş ve yaptığı Aşk isimli tabloyla (1948) Ahmet Çanakçı Ödülü’nü kazanmıştır. 1950-1953 yıllarında Devlet Resim ve Heykel Sergilerine ikişer eserle katılmıştır. 1950’lerin ortalarında soyut vitray ve mozaik çalışmaları yapmaya başlamıştır[1].
Ferruh Başağa’nın sanat yaşamı üç bölümde incelenebilir. Birincisi akademiden mezun olduğu, ikincisi kübik anlayışı benimsediği ve üçüncüsüyse soyut eğilim çalışmalarının olduğu dönemdir. Soyutlamaya, figürle başlayıp kendi içinde geliştirdiği yeni üslubuyla geometrik soyut resme varmıştır. Sanatının her aşamasında kavramlar üzerinde düşünmüştür. Başağa, neden soyut resme yöneldiğinin cevabını şu sözlerle dile getirir:
“Soyut resimde resimsel düzenlemeye ilişkin salt resimsel mantık ön plana çıkıyor. Bana göre, bugün, soyut resim, çağımıza uygun düşmektedir. Çağımızın dinamizmini, açıklığını geniş görüşlülüğünü simgelemektedir”[2].
Sanatçının daha fazla eserini görmek için tıklayınız.
[1] Burcu Pelvanoğlu ve diğ., “Sanatçı Özgeçmişleri”, Modern Türk 2, ed. Burcu Pelvanoğlu (İstanbul: Mas Matbaacılık, 2007): 249.
[2] Kıymet Giray, Ferruh Başağa, (İstanbul: Türkiye İş Bankası, 2003), 72’den aktaran Şener, age, 92.
Daha fazla içerik için tıklayınız.