Adil Doğançay: Asker Ressamdan Empresyonist Ressama
Aile Bosna-Hersek göçmeni olan Adil Doğançay 1900 yılında İstanbul Eyüp Sultan Rami’de dünyaya gelmiştir. Çocukluğundan beri resme büyük ilgi duyan Doğançay, ailesinin fazla mutaassıp olmasından dolayı resim çizebileceği tek yer olan Askeri Rüştiye’ye gitmeyi seçmiştir. Doğançay o günleri şu sözlerle anlatmıştır:
“Resme karşı sevgim ve ilgim çok fazlaydı. Kitaplarımın bütün boş yerlerini resimlerdim. Fakat ailem ileri derecede mutaassıptı. Babam günah saydığı için bir fotoğrafı bile yoktur. Böyle bir ortamda resim eğitimi almam söz konusu bile olamazdı” [1].
Eyüp Askeri Rüştiyesi’ne başlayan Doğançay’ın resme ilgisi ve yeteneği hocası Binbaşı Şerif Bey tarafından fark edilmiş ve bu yeteneğini geliştirmesi için ders almasını sağlamıştır. Eyüp Askeri Rüştiyesi’nden sonra Harita Mektebi Alisi’ne girmiştir. Hocası Diyarbakırlı Tahsin (1874-1937) tarafından Viyana Akademisi’ne gönderilmek istenmiş fakat savaşlar yüzünden yurt dışında eğitim görememiştir.
Bunun için kendine bir söz veren sanatçı, eğer bir oğlu olur ve koşullar el verirse onu yurt dışında eğitim almaya yollayacağına söz vermiştir. Bu sözünü oğlu Burhan Doğançay’ı doktora eğitimini tamamlaması için Fransa’ya yollayarak tutmuştur.“Asker Ressamlar” kuşağının son temsilcilerinden olan harita subayı Doğançay, Anadolu bölgesinin haritalarını hazırlamakla görevlendirilmiş ilk kartograflardan[2] biri oluştur. Anadolu’ya çıktığı yolculukların yaz aylarında oğlu Burhan Doğançay’ı da yanına almış ve küçük bir piyade grubuyla Anadolu kırlarında yolculuk etmişlerdir. Oğlunun ilk resim hocası olan Adil Bey harita çizmediği zamanlarda karşısına çıkan hoş manzaraları kara kalem, sulu boya ve yağlı boyayla resmetmiştir.
Adil Doğançay, görevi nedeniyle sıkça tayini çıktığı için önce Bodrum’a sonra İstanbul’a taşınmıştır. Üçüncü çocuğu Tülin Doğançay doğduğu sırada Ankara’ya tayini çıkmış ve oraya yerleşmiştir. İstanbul’a gittiği zamanlarda resimlerini Akademi hocaları olan Hikmet Onat (1882-1977) ve İbrahim Çallı’ya (1882-1960) göstermiştir.Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin kurucularından olan Mehmet Ali Laga (1878-1947), Emekli Subaylar Derneği’nin sergilerinden birinde Adil Bey’in işlerini görmüş ve kendisiyle görüşmek istemiştir. Adil Bey, Ali Laga’ya hocasız olduğunu söylemiş ve Laga kendisine, resminde kendi yolunu bulduğunu, eğer biriyle çalışırsa ondan illaki etkileneceğini söylemiştir. Böylece en önemli hocası olan doğanın izinden gitmeye devam etmiştir.
Doğançay, sanat hayatında çok çalışmış ve dönemin önemli sergilerine katılarak, Asker Ressam unvanında sıyrılıp, Empresyonist ressam kimliğine kavuşmuştur. Genellikle açık havada resim yaptığı için, evde çizdiği natürmortlar haricindeki eserleri genelde küçük boyutlu olmuştur.
Adil Doğançay ilk kez 1946 yılında katıldığı karma sergiden sonra birçok serginin parçası olmuştur. Karma sergilerin haricinde, 1978’de Oya Sanat Galerisi’nde başlayan kişisel sergileri İstanbul ve Ankara’da devam etmiştir. Ayrıca oğluyla birlikte 1956, 1957 ve 1959 yılında Baba-Oğul sergileri ve kızı Ayten Doğançay’la iki Baba-Kız sergisi açmıştır. Oğlu Burhan Doğançay 2004 yılında Türkiye’nin ilk sanatçı müzesini açtığında ilk hocası ve önemli bir sanatçı olan babasının eserlerini de Doğançay Müzesi‘nde sergilemektedir.
[2] Haritacı. Kartografya; harita ve harita benzeri gösterimleri üretmek amacıyla uygulanan, gerekli tüm çalışmaları kapsayan bilim, teknik ve sanattır.
Kaynakça
Adil Doğançay, Doğançay Müzesi, http://www.dogancaymuseum.org/pPages/pGallery.aspx?pgID=579&lang=TR§ion=3&sanID=4 [03.07.2020].
Azer, Bergin. Adil Doğançay: yaşamı ve sanatı 1900-1990. Adil Doğançay Manzara ve Natürmort. 2016. Doğançay Museum Publications. İstanbul.
Doğançay Müzesi. Ziyaretçi Rehberi. İstanbul, 2012.
Soydaş, Eylem. “Adil Doğançay’ın Doğançay Müzesi’nde İlk Sergilenen Eserleri”. Yüksek Lisans Tezi. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019.
Daha fazla içerik için tıklayınız.